Ana içeriğe atla

S.S.S

Sosyoloji en klasik tanımıyla toplum bilimidir. Grup davranışlarını, toplumsal yapıları (toplumsal cinsiyet, ırk, etnisite gibi), toplumsal kurumları (eğitim, din, siyaset ve ekonomi gibi) araştırma konusu yapar. Makro yapıların dışında, en küçük, sıradan ve bireysel gibi görünen konular da toplumdan ayrı düşünülemediğinden sosyolojinin konusu olabilir. Sosyoloji bu araştırma konuları üzerine her zaman ‘‘neden’’, ‘‘nasıl’’ gibi sorular sorar. En basit ve doğal görünenin aslında toplumsal olarak inşa edildiğini gösterir. Günümüzde belki de hiç olmadığı kadar sosyolojiye ihtiyaç vardır, çünkü  neredeyse her gün insanlar gündelik yaşantılarında küresel çatışmalara, artan ekonomik eşitsizliğe, çevresel kötüye gidişe şahit olmaktadır. Sosyoloji bu makro değişimleri sistematik bir şekilde anlamada, açıklamada ve bunların gelecekte toplumlarda, gruplarda, bireylerde oluşturması muhtemel değişimleri kavramada önemli bir bilim dalıdır.

21. yüzyıl iş gücü pazarı hızla değişmekte; gittikçe rekabetçi olmakta, küreselleşmekte ve teknolojinin baskın olduğu bir hale gelmektedir. Bu ortamda artık bireylerden; yaratıcılık, yenilikçilik, eleştirel düşünme, analitik problem çözme, grup içinde çalışabilme-iş birliği becerisi, küresel bir bakış açısına sahip olma, iletişim becerileri ve çok iyi bir yazma ve sunum becerisi beklenmektedir. TEDÜ Sosyoloji, %100 İngilizce öğrenim diliyle, birbirinden ayrı düşünülemeyecek olan sosyolojik teori ve yönteme verdiği eşit önemle, liberal arts anlayışıyla; yani farklı disiplinlerden sunduğu ufuk açıcı zorunlu ve seçmeli ders skalasıyla, ek dal (secondary field) olanağıyla, kazandırdığı sorgulama, istatistik kullanma becerisiyle ve de Erasmus imkanlarıyla; bu becerileri kazandırmakta ve geliştirmekte oldukça yetkindir.

TEDÜ Sosyoloji mezunları yukarıda saydığımız beceriler sayesinde akademik kariyer dışında çok çeşitli kamu ve özel sektör kurumlarında ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarında iş bulma imkanlarına sahiptirler (Daha fazla bilgi için, lütfen kariyer olanakları alt başlığını inceleyin).

Genel anlamda psikolojide bireyin duygularını, algılarını, kavramasını, toplumdan, makro düzeyde işleyen etkilerden bağımsız olarak çalışan bir anlayıştan söz edilebilir. Sosyoloji derslerinde ilk öğretilen şeylerden biriyse her şeyin toplumsal olarak inşa edildiğidir. Sosyolojide birey toplumdan bağımsız olarak düşünülemez. Sosyoloji ve psikoloji arasındaki en önemli fark bu ön kabuldür. Bu ön kabuldeki farktan dolayı da çalışma yöntemleri, bakış açıları birbirinden ayrışmaktadır.

İyi bir sosyolog olmak için öncelikle mümkün olduğu kadar ön yargılardan uzak olmak, diğerlerini dinleyebilmek, herkesi ahlaki anlamda eşit görme çabasında olmak, kendini sürekli geliştirmek gerekir. Bunların yanında; toplumbilimsel düşünme becerisi oluşturmak ve geliştirmek, gözlem becerisini geliştirmek, dünyada neler olduğu hakkında bilgi ve fikir sahibi olup, aynı zamanda da yerelde olan özgünlüklerin farkında olmak gerekir.